Tevekkül

Tek başıma bir ormandayım,
Karlı,sisli,puslu,
Hayvanları da tam aksine uslu bir orman.

Adımlarımı dikkatle atıyorum,
Hiçbir mayını atlamamam gerekiyor,
Bir sonraki gelişimde buralar temiz olsun.

Ormanın en kuytu köşesinde bir ev var,
Dubleks,
Çatısında ihanet dumanları tütüyor.

Sonra biliyorum ki o evde sen varsın,
Burnunun en dolgun yerlerine kadar kaymış bir gözlük,
Ve önünde uslu hayvanların leşleri.

Evin etrafı mayınlarla dolu,
Sana çıkan yolların kestirmesi de yok üstelik,
Benim bu mayınları teker teker temizlemem gerek.

Fakat o evin içindeki senle,
Bu ormanın içindeki ben asla buluşamayız.
Zira senin kapıların hainlere ve hayvanlara açıktır bir tek.

Açıl susam tarzı laflarla sana gelmek imkansız,
Evin bekçisi de bir hayli acımasız,
Emekliliği gelmiş hala fazla mesai kovalıyor,
Bu haksızlık.

Ve kansızlık,
Senin onca çiğ et yemenden doğan bir hastalık,
Yüzün solgun,etlerin buğulu

Orman soğuk,
Hayvanlar bekçinin sözünden çıkmıyor,
Üstelik sen de bekçiyle kırıştırmışsın bir aralar,
Kulağıma pis pis dedikodular geliyor.

Mıntıka temizliğini bitirince saat de epey geç oldu,
Sana çıkan yollar hep yokuşlu,
Fakat belediye çalışmış,
Bu duble yollar harika birader,
Elinize sağlık.

Ormanda yolumu bulamıyorum.
Üstelik evin de görüş hizamdan çıkmıyor.
Cama çık,
Senin adını ateşle yazdım.

Yorumlar

Popüler Yayınlar