Diplopia

Çabuk ve seri adımlarla,
Kayık ve boş bakışlarla,
Dün tam ezan okunuyordu,
Buluşmuştuk.

Çatışan ve çarpışan fikirlerle birlikte,
Tüm sohbetler,muhabbetler,dengesiz ruh halleri,
Ve
Münasebetsiz köpekler de bizle birlikte,
Ezanla birlikte,
Buluşmuşlardı.

(Bir bakıma da kavuşmuşlardı onlar.)

Ağzımıza gelen tüm kelimeleri teker teker geri ittik,
Üzerine de birer antidepresan yuttuk.
Şimdi bundan sonra içki içilir mi? İçilmez mi?
Ne garip muallak.

Seninle olan bu kutsal buluşmanın seyrini ancak alkol bu kadar etkileyebilirdi.
Garip sessizliklerden nem kaparak,
Daha da garip sessizliklere boğuluyoruz.
(Karşıdan bissürü insan geliyo,kenara)

Güzel muhabbet oldu,
Bunu mutlaka tekrarlayalım,
Suskunluğunu sevdim.

Ağzımda kuru bir tat kaldı,
Şimdi buradan eve dönmek de kim bilir kaç vesayit allah kahretsin.
Yok üşendiğimden değil de,
Bir iki daha sussaydık yada,
O kadar sussaydık ki,
O adamlar sana dan dun çarpsalardı.

Simitçiler,kestaneciler bütün bizi izliyorlar.
Zaten genelde simitçiler,kestaneci mesaisi bitmiş kişiler,
Çift kimlikliler.

Konumuz da hiç bu değildi de,
Keşke kafamdan geçen bu kadar düşüncenin birkaçını sesli söyleseydim,
Hala öküz gibi bakışıyoruz.

Bir iki dakika daha bekledim,
Sonunda çıkardım ağzımdaki tuhaf birkaç şeyi,
Sordum.

Sen dedim,nasılsın?
Ben dedi,ben iyiyim de,
Kimsin birader? dedi.
Ben benim dedim asıl sen dedim,kimsin?
Ben simitçi abi dedi ama dedi
(Durdu)
Kestane de var.