RÜYA
Niye sevdim seni?
Anlat dedim. Anlat ki, herkes görsün aşkı,
aldanmayı dedim, dedim ama senin benim aşkımı birkaç ulvi sözle tanımlayacak
olman da buruk bir kalp ritmi nüksettiriyordu göğüs kafesime. İçim içime
sığmıyordu fakat bir kez daha anlat dedim, anlat ben nasıl sevmişim seni. Sonra
ışıklar kesildi. Derken topluluktan yükselen çığlıkların arasında sayıkladım:
Öp beni!
O öptü, ben anlattım onu nasıl
sevdiğimi.
Daha önce geldiğim bu evde,
telefona bakan asosyalleri tek bir nefeste öldürmekti tek çare. Ben böyle
seviyordum onu. Delicesine.
Aldım bir keskin bıçağı
mutfaktaki dolabın en küçük çekmecesinden. Bir yetmez dedim, avuçladım
hançerleri. Girdim karanlık salona, savurdum bir bir gölgeleri perdelere
yansıyan ruhsuzlara. Sevinç kahkahalarım bastırdı onların çığlıklarını. Bir
müddet sabit durdum. Bir telefonun ışığı yanıyordu hala usul usul,
direnircesine gerici bir siyasal harekete.
Derken ışıklar yandı, sahne
canlandı. Elinde o telefonu tutan sendin.
Daha garibi, salladığım bıçak
darbeleri bir tek beni yaralamıştı. Herkes bırakmıştı telefonu elinden bu sıra,
bana bakıyorlardı. Derken kan bitti. Yere yığıldım.
Yorumlar
Yorum Gönder