Neden Hammalık Yapayım?
Gerçekleri bazen göz ardı etmek gerekiyor. Hayat
bildiklerini bilmekle geçecek kadar kolay bir mecra değil. Öğrendiklerini
unutmak en büyük lütuf aksine. Bir Alzheimer hastasının özgürlüğü akar gibi
üzerinden, bir anı bir diğer anın takipçisi olarak yaşamak hakikaten bugünü
yaşamak mıdır? Yoksa geçmişi sırtında gereğinden fazla ağır bir çantada taşıyan
tembel öğrenciye benzetebilir miyiz? Kağıt kalem ve biraz da fikir, aydınlık
görüş parçaları ve bir miktar umursamazlık, aymazlık gerek. Nasıl diyor benim
güzel abim: “Neden hammalık yapayım, beyin bedava.”
Keşke bu kargaşadan koşturmacadan çıksam değip de sakin
koylarda bahçelerde aklını kaçıracak gibi olduğunu biliyorum. Kaos bir
bağımlılık olmuş, tıpkı eroin gibi. Azı da çoğu da zarar. İnsan bir kere bu
döngünün içinde buldu mu kendini, her his, her duygu köreliyor, anlamını ve
önemini yitiriyor.
Bazen diyorum şu meydana çıkayım, bir megafon elimde, sizi uyandırmak
istiyorum. Uyanın! Bugün sizin için doğuyor. Gün doğumunu elinizden alan tüm
çirkef patronları, eli maşalı hocaları siktir edin. Yarın bugünkü kadar genç ve
bugünkü kadar hayatta olamayacaksınız. Belki diş ağrısı çekeceksiniz belki kalp
sancısı. Bunların hepsi eş, hepsi eşit. Bu akşam yattığınızda dün yapmadıklarınızla
yüzleşmek zorunda kalmayın. Yatağa hayatla küs girmeyin.
Beyniniz bedava, onu işletin, devretmeyin başka dış
mihraklara. O yap işlet devret meselesi koca köprüde bile işe yaramadı, bir ton
vergi ödüyoruz bak. Sana gerçek hayattan somut örnek bile verdim. Bunu
matematik dersinde bu hayatımızda ne işimize yarayacak diyen moron çocuk vardı
onun için yaptım biraz da.
Herkesin geçtiği yoldan, yürüdüğü yerden, yaptığı hareketten
nemalanmak kolay. İnsanı insandan ayıran bir arzusu var. Ve bu arzu her insanın
içinde açığa çıkmak için bir hayli hevesli. Pimi çekilmemiş bombalar her zaman
korkunçtur, doğru. Çünkü vadettiği bir büyük patlama, bir karmaşa vardır. Bu
karmaşayla yüzleşmekten korkma. Hayata küs terk etme yatağını. Bak o zaman göz
ardı edilen gerçeklerde bugünü bugün yapan hadiselere dönüşebilir. Sokaklar,
çarşılar, okullar, işler sevilebilir. Patronları katmıyorum o biraz yersiz düş
olur. Patronlar her zaman kötüdür fakat geri kalan her şey bence mümkün. Zaten
benim artık bu düşünceleri yanımda taşımak gibi bir niyetim yok, o yüzden
seninle paylaşıyorum. Rahat, hafif bir hayat istiyorum. Onun dışında neden
hammalık yapayım, beyin bedava.
Yorumlar
Yorum Gönder