Olabilir

İşte şimdi buradasın,
Ağır göz kırpmaların,
Ve ellerin,
Onları özlemişim.

Uzun bir bekleyiş oldu,
Birçok hüzün kaynağı koydum yerine,
Ümitsizliğe,
Hadsizliğe kapıldım.

Siyah beyaz zamanların ihtişamıyla,
Bir monsieur kibarlığıyla karşılamak isterdim seni,
Oysa şimdi dımdızlak karşındayım,
Soğuktan kızarmış kulaklarım,
Ve uykusuzluktan şişen göz altlarımla,
Sen tarafından hoş bir bakış kovalamaktayım.

Karşılaşmamız daha ihtişamlı olur diye düşünmüştüm,
En azından karşılaştık,
Bu da takdire şayan bir gelişme,
Sözcükler de bu konuşmaya dahil olsalardı,
Kim bilir neler söylerlerdi.

Bana bakışın şimdiye kadar kurduğum bütün senaryoyu bozdu,
Sana karşı bu kadar mahçup,
Bir o kadar da çaresiz olduğumu farkında değildim,
Ta ki kendimi kollarına bırakma isteğim,tüm hislerimin önüne geçene dek.

Şimdi sen benimle olan bu buluşmanın hangi trafik kazalarına sebebiyet vereceğini bilmezsin,
Hafif meşrepsin,
Belki de o siyah beyaz zamanların en azılı katilisin,
Ağır göz kırpmaların,
Bakışlarını bir kat daha zalimleştiriyor.

Bu sefer hangi sebepten olur bilmem,
Yine terk edip gidersin,
Ve bir aslan daha merhamet gösterir avına,
Son bir kez olsun öpmezsin,
Ve kuşlar gitmez sıcak ülkelerin huyuna.

Ellerin yine soğuk,
Yine sessiz,
Ellerin ellerimi elli defa eskitti de,
Farkında değillerdi mutlaka.

İş çıkışı saatinde,
Yola atlayan bir çocuk,
Umursanmadığı bir kalp tarafından,
Feci şekilde eziliyordu az daha.