İT-KÖPEK

                                                         
                                                           

Selam selam selam,

Uzun zaman boşladım buraları biliyorum.Kusura bakmayacaksınız artık.

Zira işe başladım ve bunun yanı sıra şu aralar hiç normal düzeyde seyretmeyen moral durumumu kontrol altına almakla uğraşıyordum.

Tabi ki alamadım.

Olay böyle olunca ben de en kestirme kaçış yolum olan yazmaya bi' şans daha vereyim dedim. Bu aralar yazmak benim için oldukça zor bir süreç halini aldı.Birkaç dergiye başvurularım olsa da hali hazırda sadece gazetede istemediğim ve tavrımı net olarak ortaya koyamadığım yazılar yazmakla yükümlüyüm bu aralar.Daha önce yazdığım dergideki pislikler ve sonrasında kendi dergimin de yıl içinde bana açtığı zorluklar yüzünden açtığım blog da fos çıktı.

E tabi haliyle motivasyonum bi hayli düştü.Bunun yanında artık kırıntılarından bile eser kalmayan aşk hayatım da ağzıma güzel güzel sıçtı. Maalesef etrafımdakiler kadar sakin ve sabırlı olamıyorum ilişkiler konusunda.Bu da karşımdakini korkutup kaçırmakla sonuçlanıyor genelde.

Fakat anlamadığım ve çok saçma bulduğum tabularından dolayı kalbim kırık bi şekilde ''kısmet böyleymiş'' demekten de yoruldum artık.

Biriyle geçirdiğiniz zamanla aynı orantılı hisleriniz olması gerektiğini nasıl düşünürsünüz anlamıyorum. Ben sana karşı bi şeyler hissediyorum dediğimde ama ne kadardır konuşuyoruz ki lafı beni çileden çıkarıyor.Bir insanla ilk tanıştığında enerjin tutar, hayat tarzı, konuları ele alışı hoşuna gider ve bu bi şeyler hissetmek için yeterlidir bana göre.

Şuana kadar öyle veya böyle konuştuğum her kız bir şekilde kötü bir ilişki deneyimi yaşamış ve yaralıyım sana kolay inanamam, güvenemem kafasında. Abilerim ablalarım,

BEN DE ÜZÜLDÜM

Hayatta herkesin karşısına bi it çıkar ki büyük ihtimal ben de birilerinin hayli hayli iti olmuşumdur bir aralar (kusura bakmasın o kişiler, şuan çok üzgünüm.) Ama deneyimlediğiniz bir ilişki veya sizi kıran bir it yüzünden geri kalan bütün karşı cinslerinizi bertaraf etmeye gerek yok. Buna hakkınız da yok.

Zaten ben çok kötüyüm yok efendim zamana ihtiyacım var biraz kendimi dinlemeliyim laflarını duyduğunuz bir insan dümdüz sizden etkilenmemiştir.

E be kardeşim madem istemiyosun neden istemiyorum demiyosun. Sal ya kendini de sal karşındakini de. Herkes derin bi nefes alsın ''olmadı napalım'' diyebilsin. Ya ilgi manyaklığından ya da karşındakini kırmak istememeden kaynaklı uydurduğunuz saçma sapan bahaneler tam tersine karşınızdakini derin bir bunalıma itiyor. Ve hop,

                                              SİZ DE ARTIK BİRİNİN İTİSİNİZ.

Hayırlı olsun dedem.

Bir miktar empati yapsanız ne güzel olur halbuki. Kırmıyim etmiyim düşünceleri sizi seven bi insana tam olarak açık olmayarak çözülmüyor malesef. Bacağı kırık atların doğrudan öldürülmesi de bu yüzdendir. Acı, uzunluğuyla ölçülür dozuyla değil. Bir insana ne kadar açık olursanız, o insana da o kadar az acı yaşatırsınız.

Bu yazıyı okuyan bir iki baş tacımdan birisin, o yüzden seni önemsiyorum ve iyi olmanı istiyorum. Kimsenin iti olma, kimseyi de kendi itin yapma. Bir cevap istediğinde lafı dolandıranlardan uzak dur, kötü onlar.

Sıcaklar fena güneş kremi falan sür. Çok öpüyorum seni, kendine iyi davran.

Şarkıyı da şöyle bıraktım:Büyük Ev Ablukada- Arayan Bulur