Uykusuzluk

Uyandığı vakitlerde batmaya yakındı güneş,
Saatlerce uyumuştu ama uykusuzluktan yakındı.
Açtı perdeler açılmak istercesine selamladı göz kapaklarını,
Göz kapakları aydınlığa alışamadı.
Bir kez daha kapadı açtı ve yeni bir gün doğdu,
Ocakta çay fokurduyordu ve gaz hızla tükenmekte.
Kapının altından ılık bir rüzgar esiyordu,
Kapı açılmak istercesine üşüttü parmak uçlarını,
Gerindi bir kez daha ve sinirleri henüz sağlam.
Çıktı kapıdan birkaç kap kacak büyük bir demlik,
Salınmaktan çok süründü sokaklarda,
Çay var bir lira.
Zabıtalar güneşi rüzgarı arkalarına almış dolu dizgin gelmekte,
Kaptı kaçtı kap kacağını ve bu sefer ürkmekteydi.
Sinirler gerilmişti şimdi ve korkunç bir baş ağrısı.
Tüm bunları geride bırakarak kapattı sokak kapısını.
Şimdi bitmiş bir tüp,
Tüpün üstünde el konulmuş çaydanlık için çay,
Batan güneş ve bitmeyen rüzgar,
Uykusuzluk en hafif cezaydı bu bahar.

Yorumlar

Popüler Yayınlar