Sahi

Kaçın kurası bu kaybolup gitmeler,
Yer altındaki hazineler,
Sesini hatırlarsam yine güzel,
Yine güzel.

Bir makine aldım eve mutfağa doğru yürüyor,
Garip bir arayış içinde,
Renklileri beyazlardan ayırmak gibi bir kural,
Beyazı adi bir piç saymak değil de nedir?

Bir süper güç bu bak uçmak desen değil,
Her şartta sessiz kalmak,
Kendini yormak her daim mutsuzlanmak,
Diş arasında kalan susam tanesini drenajla oymak.

Oksijen tüpümüz vardı, tamdı.
Yine inemiyoruz bak en derin duygularımıza,
Tutkularımıza bir adım daha yaklaşamıyoruz,
Dostumuz endişelerimiz balıklara yem vermemek gibisinden,
Mahsun.

Kimlerdendir bu tanımadan etmeler,
Haybeye geçirilen saatler,
Ve bir yerden sonra hangi saat diliminin bana daha uygun olduğunu öngörecek bir sistem var mıdır?

Tokyo saatinde olmak isterim mesela şuan,
Veya bikini kasabasına bir yıldız serinliğinde cümleler kurmak.

Aç kalmak isterim mesela,
Çabasız birkaç kilo vermek.

Sen bizi ne sandın derinden yüzmeler!
Dedik ya cesaretimizi kırdı çiftlik balıkları,
Önümdeki tabaktan kaçmak için bile çabası yok,
Sahi ölmek yeterli midir pes etmek için?

Yorumlar

Popüler Yayınlar