Sefil

Geçmişe çekilen süngerleri şimdi sıkı sıkı sık uçlarından,
Söylenen tek bir söz,
Atılan tek bir bakış unutulmasın.

Coşkulu yazları getir aklına mecazi bir biçimde,
Sistematik kalp kırıklıklarını koca bir havanda döv,
Yumuşat.

Üzüldüklerine bir daha üzül şimdi,
Çünkü aklı selim,
Fikri sabit bir mahluksun.

Hatırla çalan şarkıyı da,
Terk edilen sofrayı da,
Ayıp edilen gün batımlarıyla beraber.

Öpüşülmeyen sabaha karşılar çoktan affetmiştir seni,
Bardakta kalan içkiler "olur öyle" demiştir.

Geçmişi yenmiş,
Geleceğe bir oh dedirtmiş gibi ol,
Yasaklar her zaman sürecek.

Suratıma tükürmek istediğin günler hala gerçek,
Süngere sor,
O piç kesin bir kenara yazmıştır bunları.

Geçmişe çekilen o süngerin,
Şimdi bir düşmanmışcasına boğazına yapış,
İstediğini almadan bırakma.

Çıplaklığın özgürlüğünü,
Sekse olan düşkünlüğünü unutma.

Karsız kışları,
Yağmurdan yorulmuş ağaçları hatırla,
Zira onlar bir baharla yapraklarını aldatmakla meşgul.

Hatırla giren sancıyı da,
Mutluluğu takılan kancayı da,
Hatırla.
Aşık olduğun adamı da,
Sabah ezanlarını da.

Hatırla,
Geride bıraktığın hayalleri,
Utancımdan girdiğim halleri,
Hatırla.
Bak sünger bile aldandı sana,
"Mış" gibi yaptığın, hep aklında.