Küçük İç Döküşler 5 - İyiliği Unut

İçine işleyen bir adaletsizlik var. Anlıyorum seni. Hayır anlamıyorum. Seni kimse anlamaz bunu çıkar aklından. İyiliğe, iyi insanların varlığına inanmak gibi bir şey bu yaptığın. Teori. Çalma kapıları boşuna açan kimsede dermanın yok. Gitme oturduğun yerden uzaklara. Koşma öyle gözlerinle bilmediğin şehirlere kasabalara. Tuzak bunlar. İnsanın kendine hazırladığı mayınlara basması kadar komik bir şey yok dünyada. Kendini yiyip bitiren bir varlık insan. Kanibal tarzda bir ruh yatıyor her birinin altında. Senin dahil. Sen, ben ve tüm kainat dahil. Birileri dışarda kalsın istiyordun değil mi? Konuştuk bunları. Herkes aynı yerde, herkes aynı histe. İyi insanı metalaştırma kafanda. Yamyamız özümüzde. Kirliyiz. Kanlıyız. Bir hayli kanlı. Öyle bir kanlı ki, adam bir vuruluyor filmlerde, oluk oluk kırmızı akıyor yerlere de yine boş boş konuşuyor başındakilerle. Belli ki o da aldatmaca. İnsan dediğin kolay yere serilir. Kendinden biliyosun bunu. Yumruk yemeden yere düşen adam mı olur diyeceksin, rüzgar esmeden dağlar devriliyor diyeceğim. Koca koca dağlar. Var ya hani uçsuz bucaksız sarılı memleketler, işte onlardan bahsediyorum. Avucundan kayan kum şimdi onlar. Heybetli, şanlı şöhretli, ulu dağlar. Herkesin eyvallahı, sen ayakta durana kadar var. Sonra dört çarpı dörtlerle üstünde turlarlar, bir iki aslan varsa dürterler çiftleşsinler diye. O kadar. Düzen bozuyoruz biz. İşimiz bu. Hani sorarlar ya bundan beş yıl sonra kendini ne olarak görüyorsun diye, kum olarak de onlara. Şanslıysam toprak olarak. Onlar huzurlu çünkü doğallıklarından. Yer yer kaba, bazen kibar olmaklardan. Bir düzeni bozacaksan, ölümü boz. Ölümün hüznünü, çilesini, gözyaşını boz. İnatlaş biraz onlarla, keyiflerini kaçır. Kaldırımın en ucundan yürü mesela. Hani sarı ve beyaz boyarlar ya oraları sırayla. Renk seçimi de enteresan kim karar vermiş acaba zamanında? Boz onları! Kaldırımlara rengini bırak. Kıyılarda yürü, köşelerde dolaş. Al hıncını o ulu dağların. İşleyen adaletsizliğin içine gir, bir de sen anlamaya çalış bakalım onları. Onlardan biri ol, güvenlerini kazan, sonra sapla bıçağı. İyiliği unut ve daima hatırla hiç gerçek olmadığını.