Kanatlardan Kurtul

Özlediğim duygular arasında heyecan örtmenim. Yavaştan her his masa altına doğru süpürülüyor, köreliyor. Elimin hafif uyuşuk hali, gözlerimin her kareye yetişme telaşı, kalbim beni yere düşürdü düşürecek. Ilk defa bir hayvanı görür gibi, bir kızı öper, uçurumun kenarından şehri seyreder gibi. Ağırdan alınan düşünceler, karar verilmeden önce dur bi üstüne yatalımlı cümleler, yapmalar, yakışık kalmazlar, insanlar ne derciler, hiç senlik değiller, kızcalar, fazla erkekçeler, çok saçmalar ben bunlara tokum artık örtmenim!

Sırf zor duruma düşmemek için vermediğim cevapların vicdan azabı; yolda, duşta, uykuda, ayakta, metroda ayakta, otobüste otururken, otobüsü kaçırırken aklıma düşüyor. Bazen saatlerimi bazen günlerimi alıyor ben bu işin içinden çıkamayınca ağlamak istiyorum örtmenim bana izin vermiyorlar. Beni gözleriyle süzüyorlar, sözleriyle eziyorlar, kızıyorlar, bakışlarıyla aşağılıyorlar.Bazen açıktan açığa dan dun dövüyorlar. Ben yine zor duruma düşmemek için susuyorum. Boşver diyorum susuyorum, olsun diyorum susuyorum, belki düzelir, belki onu kast etmemiştir diyorum susuyorum susuyorum susuyorum örtmenim.

Aslında dondurmacı olmak isterdim böyle motorlu filan. Okula yazdırdılar okuduk sonra bir tanesine daha o bitmeden diğerine soktular berber de olamadım. Sırf on sene fazladan vakit kaybetti diye istediği meslek yetersiz görülen insanlardan oldum ben örtmenim, ben sana anne dedim bir kere parmak kaldırırken sınıfta özür dilerim. Hem o ön sırada tek başına oturan pislik hep ayrı bir havalardaydı sizi sevmiyordu bakın bu gerçekten sabrımı taşıyordu derken, aman zor duruma düşmeyeyim, sonra aşık derler.

Sıkıldığım zamanlarda eve gitmeyi eve gittiğim zamanlarda sokağa çıkmayı sokağa çıktığımda derhal eve dönmeyi diledim. Bir baktım ne sıkıcı yerlerde ne evde ne sokakta o kadar da cana yakın değil insanlar. Bazen düşündüm karşımdaki insan olmak nasıl bir şey. Uzun ön dişli olmak mesela sarışın olmak, iki metre olmak, okulun en güzel kızıyla çıkmak, okulun en güzel kızının babası olmak ne hissettiriyordur acaba onlara. Bana baktıklarında ne görüyorlardır yada gizliden burnumu karıştırdığımda ne pis adam diyorlar mıdır. Siz beni kesin yakalamışsınızdır örtmenim ben sürekli zor duruma düşerim. Hem de en korkmadığım anda kanatlarımı tam ortadan ikiye kesip en güzel gökdelenin tepesine acaip caf caflı bir iniş yapacağım anda. Saklarım kanatlarımı bir süre daha kalsınlar. Bir süre daha yere basmasın ayaklarım hissetmesin lavlara biraz daha yakın.

Örtmenim, öğğ ret me nim. Bana hep kızarsınız bilirim. Asla size doğru düzgün hitap edemedim, dalga geçerlerdi. Adınızı söyledim bu sefer sizin gözünüz kısıldı dövmekten beter ettiniz beni utandım. Halbuki bana en yakın sizdiniz. Ve fark ettim ki sizin adınız dahi beni zor duruma düşürecek bir sebep örtmenim bakın bu son deyişim. Sizinle arama mesafe koymaya karar verdim. Kanatlarımı kesip bir çöp arabasının ağız şeklinde çöpleri tam yuttuğu sırada içine atıp, gitmeye karar verdim. Siz de bana kızmayın örtmenim, bir daha demeyeceğim dedim ama, zor durumda kalmadınız inşallah. Size de saygılar sunuyorum ve gidiyorum artık örtmenim kendinize iyi davranın.

Yorumlar

Popüler Yayınlar